Duyurular

D’oku Sanat ve Edebiyat Dergisi Yazı Çağrıları

Anlatı: Tarih- Dönüşüm- Güncel Tartışmalar

“Ormanda gezinirken patikaların sizi nereye götüreceğini bilemezsiniz. 
Anlatı da böyledir; her okur kendi yolunu çizer.” 
-Umberto Eco, Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti

Bir yanda büyük anlatılara duyulan inancın kaybı diğer yanda anlatıların fazlalığı yeni sorular doğuruyor: Kim anlatıyor, ne anlatılıyor ve ne dışarıda bırakılıyor? Hangi anlatılar baskın, hangileri bastırılmış durumda? 
D’oku, dördüncü sayısında anlatıyı sabit bir tanıma hapsetmeden; onun izini süren, sınırlarını sorgulayan eser ve incelemelere yer vermek istiyor. Tüm yazarları, araştırmacıları, sanatçıları, akademisyenleri eserleriyle anlatı patikalarının izini sürmeye davet ediyoruz.
 
Dosya kapsamında göndereceğiniz eserlerinizde yol gösterici olması adına aşağıdaki alt başlıkları sunuyoruz.
 
– Anlatı: Kavramın Tarihi, Dönüşümü ve Güncel Tartışmalar
– Anlatı-Gerçeklik İlişkisi
– Bellek, Tarih ve Anlatı
– Anlatı ve İktidar: Söylem, Temsil ve Sessizleştirilmiş Anlatılar
– Sanat Pratiklerinde Anlatı 
– Yeni Medya ve Dijital Anlatılar
– Anlatıcının Dönüşümü Yokluğu veya Çoğulluğu
– Baskın Söylemlerin Gölgesinde: Kanon ve Anlatı
– Okur ve Anlatı: Alımlama Estetiği, Okurun Metindeki Rolü
– Anlatıda Çağdaş Deneyim
 
Dosya bağlamında hazırladığınız yazıları 16/11/2025 tarihine kadar mail adresimiz üzerinden göndermenizi, kaynakça ve referanslar için sitemizde yer alan yayın kurallarını (https://dokusanatveedebiyat.com.tr/eser-gonderirken/) esas almanızı rica ederiz.
E-posta: dokusanatedebiyat@gmail.com

Dosya Konusu: Arada(lık)

Dergimizin üçüncü sayısında dosya konumuzu bireysel ve toplumsal düzeyde derinleşen, çok katmanlı bir kavram olan “aradalık” üzerine kuruyoruz. Edebiyat ve sanat, doğası gereği belirsizliklerin, geçişlerin, eşiklerin alanıdır. Türk edebiyatı tarihsel süreçte Doğu-Batı, gelenek-modern, birey-toplum ikilikleri arasında şekillenmiş; bu gerilimler “arada kalmışlık” hâlini güçlü bir izlek hâline getirmiştir. Bu durum yalnızca eserlerin içeriklerinde değil; yazar ve şairlerin tavırlarında, anlatı biçimlerinde ve dil tercihlerinde de kendini göstermiştir. Türkiye’nin modernleşme sürecinin bir asrı geride bıraktığı bu dönemde, “aradalık” tarihsel-kültürel ikiliklerin ötesine geçen çok katmanlı bir kavram hâline gelmiştir. Göç, kentleşme, kimlik arayışı, dilsel dönüşüm ve toplumsal normların dışında kalma deneyimleri, kavramı yeni düşünme biçimleriyle gündeme taşımaktadır.
Bu sayımızda “aradalık” kavramını yeniden düşünmeye çağırıyoruz. Şiirden öyküye, denemeden incelemeye, sinemadan plastik sanatlara uzanan geniş bir yelpazede kavram üzerine kuramsal ve yaratıcı katkılarınızı 10.07. 2025 tarihine kadar bekliyoruz.